SUDAKİ KİREÇ – NE KADAR ZARARLI OLABİLİR Kİ?
Şehir şebeke suyunun yumuşak -yani düşük kireçli- olduğunu iddia edecek halimiz yok. Fakat Istanbul’daki hali ile konut içi su tesisatına ne kadar zarar verebileceğine çok şaşırabilirsiniz.
10 yıldır oturmakta olduğumuz Sancaktepe Samandıra’daki evimizde son 3-4 yıldır kombi , arızaları, lavabo su bataryalarında tıkanıklıklar, tuvalet rezervuarlarındaki conta aşınmaları, bulaşık-çamaşır makinalarındaki arızaların nedeninin şebeke suyundaki pislik ve kireç olduğunu görüyorum.
Bardağa doldurduğumuzda pırıl pırıl berrak görünen masum görünümlü su, boruların-vanaların tıkanmasına varacak kadar kireçlenmeye yol açabilir mi? Eğer benim gibi tesisatçı çağırmaktansa bu işlerle kendiniz uğraşıyorsanız bunu bilirsiniz.
Son 3-4 yıldır evdeki lavaboların altındaki minik ara vanaların, klozetlerin taharet musluklarının ve borularının neredeyse tamamına müdahale edip bir bölümünü de değiştirmek zorunda kaldım. Bir keresinde korozyona uğramış vana elimde kaldı mutfağı su bastırdım.
Bu sinsi “sudaki kireç” canavarını son örneğiyle burada göstermek istiyorum.
ŞEBEKE SUYUNDAKİ KİRECİN “VÜCUT BULMUŞ” HALİ
Bu, banyo lavabo bataryalarından birisinin ara musluğuna bağlı olan hortum. Ortasındaki 3-4 mm çapındaki çubuk bir kireç birikiminin sonucu. 10 yıllık bir birikimin sonucu. Taş gibi sert, tornavida ile temizlenip atılabilecek bir şey değil. Hortumu değiştirmek zorundasınız.
Bu ve benzeri görüntülerle Kombi’den, çamaşır-bulaşık makinalarından çıkan parçalarda da karşılaşıyorum.
BELİRTİLER – ASLINDA GELİYORUM DİYEN BİR SORUN
Önce musluktan akan suyun azalmaya başladığını görüyorsunuz, iplik gibi akmaya sonunda da tamamiyle kesilmeye kadar gidiyor.
Bu sinyali ciddiye almak gerek, zira evdeki diğer musluk, vana ve makinalarda pahalı arızalar sıraya girmiş demektir.
NASIL ÖNLENİR
İşin bu tarafı biraz sıkıntılı. Makinaların su girişlerinde filtreler oluyor, ama bu filtreler toz- toprak katı parçacıkları tutuyor, kirece karşı bir faydaları yok.
Çamaşır, bulaşık makinası montajına gelenler genelde küçük kireç tutucu aparatlar önerip biraz daha paranızı alıp, bunları takıyorlar. Yalnız bu aparatlar o kadar küçük ki, bir kaç ay ömürleri var, ondan sonra işe yaramaz hale geliyorlar. Zaten her vananın önüne böyle bir takmak da düşünülemez.
Geriye kalıyor neredeyse imkansız olan çözüm : Evin su girişine büyük kapasiteli reçineli su yumuşatıcı takıp, bunu periyodik olarak tuzlu suyla dejenere etmek. Bu yumuşatıcılar kocaman 20-30cm çapında, 1-1.5m yüksekliğinde çirkin çelik bir tüp ile buna giren çıkan borular, vanalardan oluşan, ancak müstakil bir villanız varsa koyacak yer bulabileceğiniz şeyler. Ama, yer sorunu olmayanlara tavsiye edebileceğim yegane çözüm.
SONUÇ – PRATİK BİR ÇÖZÜM YOK
Evet malesef bir sorundan söz ettim, ama güzel bir çözüm sunabilmiş değilim. Bunun kesin çözümü İSKİ’nin elinde. Ne kadar ilgilerini çeker bilemiyorum.
Sinsi ve göze görülmeyen bir sorun olduğu tekrar vurgulayayım. Bu sorunu evimize çağırdığımız tesisatçılar, servis elemanları görüyor ve biliyorlardır, ama onların ekmek kapısı da bu arızalar. Kireçlenen bir parçayı temizleyip takmak yerine değiştirmek daha çok işlerine geliyor. Biz de bu tür arızaların kaçınılmaz, günlük hayatın bir parçası olduğunu kabullenmiş olarak yaşayıp gidiyoruz.
Bu günlerde 10 yıllık kombimizi, bozulan emniyet ventilleri, süpaplar vb. nedeniyle çöpe atmak üzere yenisini sipariş etmek zorunda kaldım. Onarmak için yeni bir kombinin yarı parasını istediler.
Eğer benzeri sıkıntılar yaşayanlar yorumlar kısmına bir not bırakırlarsa, olayın ne kadar yaygın ve farkında olduğumuzu görme şansım olur.