ARLA/TELETAŞ HİKAYESİNE KATKIM

ARLA/TELETAŞ’ın kurucusu ve Genel Müdürü Sayın Fikret Yücel’in bu kurumun tarihçesini anlatmak üzere kaleme aldığı yayınlar var. Bu yayınlar,  bu konuda olabilecek en yetkili ve bilgili kişinin anlatımı ile bu kurumun hikayesini sunuyor.

Bu yayınların gerçekleşmesi için rahmetli Sn Yurdakul Ceyhun da çok emek verdi, kendisini saygıyla anıyorum.

Sn Fikret Yücel’in yayınları ile yapmış olduğu hizmete benim de bir katkım olabilir mi diye düşündüm de. Neden olmasın? Ben de o yayınlarda anlatılanların tekrarından olabildiğince kaçınarak, daha çok “o ekipte yer almış”,  arka planda cereyan eden pek çok olaydan da -en azından o zamanlar- haberi olmayan bir genç mühendisin penceresinden gördüğü kadarı ile birşeyler anlatabilirim herhalde.

ARLA/TELETAŞ hikayesi neden önemlidir, onu diğer “devlet tarafından kurulmuş” kurumlardan ayrı bir yere koyan nedir? Bunu benim gibi o maceranın içinde bizzat yer almış bir kişinin objektif olarak değerlendirmesi zor. Ama olsun, bu blog içinde anlatacaklarımı okuyanlar olursa kararı kendileri verebileceklerdir.

Benim ARLA/TELETAŞ ailesine katılmam 1974 Şubatında, ARLA’nın o zamanların Ümraniye’sinin ötesindeki yeni binasına taşınmasının üzerinden çok geçmeden oldu. Bu yolculuğun sonu da, 1994 yılı Temmuz ayına kadar, bunun öncesindeki birkaç yıldan beri sürmekte olan tatsız döneme denk geldi.  Kendi açımdan, başlangıçta ARLA’nın 400-500 kişilik bir kuruluştan 2400 kişilik bir deve dönüşmesine kadar yaşadıklarımın çoğunun anlatılmaya değer olduğunu düşünüyorum. Aslında anlatacaklarımın ne kadar önemli ya da değerli olduğuna pek kafa yormadan yazacağım.

Geri dönüp baktığımda “ben de bir şeyler yapmışım” diyebilmek yeterli bir motivasyon galiba. Birileri internette ARLA/TELETAŞ’ı sorguladığında birkaç boşluğu da ben doldurmuş olacaksam mutlu olacağım. Çorbada benim de tuzum olsun.