TESİSAT – NE ALAKA?

Babam ve gençlik yıllarım boyunca hep birlikte olduğumuz Kadir amcam inşaatçı idi. Çocukluğumdan beri oturduğumuz tüm evlerimizi kendimiz yaptık. Babam ve amcamın bana katılamadığı daha sonraki yıllarda da kendi evlerimizi yapmaya devam ettim.  Yani kelimenin tam anlamıyla kendim yaptım, sadece beton, duvar, sıva, ahşap doğrama gibi işlerle, seramik işleri için taşeronlar tuttum. Ömerli’deki evin yapımı 7 yıl sürdü, oralarda “evini kendi yapan adam” olarak nam saldım.

Üstüne üstlük, TELETAŞ’ın personeline konut edindirme projesi olan TELETAŞ- I Sitesi 8 bloktan oluşan 214 konutluk projeyi müteahhit kaba inşaatta yarım bırakıp gidince, genel kurulun iteklemesi ve şirket yönetiminin de teşvikiyle yönetim kuruluna girerek “yönetim kurulu başkanı” sıfatıyla inşaatın tamamlanması da bana kısmet oldu. O zamanlar kooperatif inşaatlarının on yıllar sürmesi, müteahhitlerin yarım bırakıp kaçması sıradan olaylar olduğundan, bizim bu projeyi kısa sürede tamamlamamız yönetim kurulumuza gurur duyduğum ve haklı olduğuna inandığım bir prestij kazandırmıştı. Orada bir konut da bize ait olduğundan sonuçta onu da ben yapmış oldum.

Güya hazır aldığımız son iki lüks konutu da “ince işleri hariç” durumda aldığımızdan tüm ince işlerin yanısıra her türlü elektrik, su, pis su vb işlerini de ben bizzat yapmak durumda kaldım. Bu işleri ne zaman herkes gibi bir “usta !” ya yaptırmaya kalksam pişmanlıkla sonuçlandı, işi eninde sonunda yine ben toparlamak zorunda kaldım.

Bu esnada nedense su ve pis su tesisatı ile her zaman başım dertte olmuştur.  Tesisatı eğer benden başka bir “usta !” yaptı ise çok daha sıklıkla teşhisi ve giderilmesi güç sorunlar olur. Eğer benim yaptığım bir tesisata ise çok daha seyrek oluşan ama neyin nerede nasıl olduğunu bildiğimden kolay giderebildiğim sorunlar olur. Küçümsemeyin, bir musluk tamirinde bile bayağı ilginç maceralar yaşanabiliyor, kaldı ki pis su boruları ile yaşanan sorunlar tadından yenmez.

İş yerinde masasına koyduğu pet su şişesi delik çıktığı için masasını su basan benden başkası herhalde yoktur.

Siemens’de yönetmek üzere bana verdikleri Devlet Su İşleri Sulama Projesi ile Deniz Kuvvetlerinin Yangın/Yara Savunma Simülatörleri projeleri bu konudaki sabıkalarım nedeni ile beni bayağı tedirgin etmişti. Kabuslarında öteyi beriyi basan sular ile boğuştuğunu gören bir adam için ilginç görevler olmuştu.

Bu alandaki maceralarımı burada paylaşacağım.